2015-2016 Eğitim ve Öğretim Yılı Başladı

2015-2016 Eğitim ve Öğretim Yılı düzenlediğimiz resmi törenle açıldı. Öğrencilerimiz ilk derslerine girdiler. Bütün öğrenci,öğretmen ve velilerimize hayırlı olsun diyor herkes için başarılı ve sağlıklı bir yıl diliyoruz. Geçen sene okulumuzdan mezun olan ve ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü kazanan Ege KEKLİK´in şu an ki öğrencilerimize yönelik konuşması için tıklayınız.

Atilla Uras Anadolu Lisesi,

 Sözlerime başlarken, yeni gelen arkadaşlarıma “hoşgeldiniz” diyorum. Hepiniz bu aileye hoşgeldiniz, sevgili arkadaşlar. Yolunuz açık olsun. Hepinizin aklında birçok soru olduğunu biliyorum. Emin olun ki, bu sorular hepimizin aklına kurcaladı bir zamanlar. Mezuniyet konuşmamda bahsettiğim gibi; “19 Eylül 2011, Pazartesi günü liseye adım attığım ilk gün aklımda çok fazla soru vardı: Dört yıl nasıl bitecekti? Bu kadar belirsizlik, bu kadar karmaşa arasında, bunca yıl nasıl geçecekti?” Aramıza yeni katılan arkadaşlarıma şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Bu soruların cevabını, mezun olduğum halde, bugün bile veremiyorum. Su aktı zamanla, yolunu buldu. Mevsimler değişti. Bizler değiştik. Sonunda bir gün “Son” dediler. “Buraya kadar, bitti.” dediler. İşte o zaman “Ne zaman başladı ki?” sorusunu sormaya başladım. Emin olabilirsiniz ki, sizler de bu soruların cevabını, mezun olsanız dahi, veremeyeceksiniz.

 Şundan şüphe etmeyin, emin ellerdesiniz! Bu dört sene boyunca, size verilenleri almayı başarabilirseniz, müthiş bir genel kültür ve akademik başarı ile buradan ayrılacaksınız. Bu okulda, alanında yetkin ve çok tecrübeli hocalardan ders alma imkanını bulacaksınız. Ufuk açıcı, bol tartışmalı tarih derslerine hazır olun. Size yazı yazmayı sevdiren, hatta bu yazıyı bile yazdıracak kadar sevdirecek, asla edebiyat tarihi ile sınırlı olmayan bir edebiyat süzgeciden geçecek, kitap yazarı edebiyatçılardan dersler alacaksınız. “Yetenek avcıları” tamlamasının anlamını, zamanla öğreneceksiniz, bu sırra birlikte ortak olacağız. Sadece bununla kalmayacak, siz bir gittiğinizde size on gelecek matematik ve geometri hocaları da burada sizi bekliyor. Yeri gelecek, tahtaya kalkıp, ders anlatabileceğiniz, tamamen öğrenci odaklı, ezberci değil, eğlenceli coğrafya dersleri göreceksiniz. Öylesine felsefe, sosyoloji, psikoloji dersleri alacaksınız ki, gece olup yastığa başınızı koyduğunuzda “gerçekten” Hegel´le sohbet edeceksiniz. Buradan çıktığınızda İngilizce ve Almanca ufkunuz genişleyecek, belki bu dilleri burada öğrenemeyeceksiniz ama hayatınızın devamında öğrenmek için gerekli azmi bulacaksınız kendinizde. Din kültürü dersleri, dini bilginin dışında, felsefi ve metafizik boyutuyla da sunulacak. Belki daha önce uzak olmanıza rağmen, burada fizik, kimya ve biyolojiye ilgi duyduğunuzu fark ederek, ansiklopediler karıştırmaya başlayacaksınız. Resim ve müzik derslerinde, sizden yetenekli olmanız değil, azimli olmanız beklenecek. Ve belki içinizdeki yetenekli arkadaşlarım, bu dört yıl boyunca birçok sergide ya da müzik dinletisinde görev alacak. Birçok okuldan farklı olarak ulaşılabilir ve ilgili bir idare anlayışıyla karşılanacaksınız. Öyle ki, yeri gelecek, yetişmeniz gereken bir yarışmaya, bir programa, onlar kendi elleriyle götürecek sizleri. Fakat ne olursa olsun en çok sevdiğiniz ders beden eğitimi olacak. Biliyorum, çünkü aynılarını ben de yaşadım, yaşadık.

Aramıza yeni katılan arkadaşlarım; Burada çok güzel arkadaşlıklar kuracaksınız. Okul bittikten sonra da bu arkadaşlıklarınız sürecek, bittikten sonra bu yılları özlemle anacaksınız. Son olarak, farklı olun! Okuyun! Etrafınıza ışık saçın! Uykusuz kalın! Bilime ve sanata inanın! Göreceksiniz ki, eninde sonunda kendizi keşfetmişsiniz.

 Onuncu ve on birinci sınıftaki arkadaşlarım; Sizlere bunlara anlatmama gerek yok. Ancak sizden ricam, yeni arkadaşlarınıza örnek olun. Onlara ağabeylik, ablalık yapın. Bilin ki, sizler nasıl davranırsanız onlar da öyle davranacak. Ve asla üniversite sınavını uzakta zannetmeyin. Zaman su gibi akıp gidecek. Şimdiden sağlam bir çalışma programı oturtun ve hedefinizce ilerleyin. Gerisini bu okul halledecektir, inanın. On ikinci sınıftaki arkadaşlarım; Zaman zaman moraliniz bozulacak, düşeceksiniz. Sınav stresi üzerinize binecek. Ama korkmayın! Düşmeyen kalkmasını bilemez ve zafere çiçekli yoldan gidildiği de görülmüş şey değildir. Bu gibi anlarda, hocalarım sizleri düştüğünüz yerden kaldırıp, yola devam etmenize yardım edecektir. Şunu unutmayın, iyi bir okuldasınız ve bu bir zeka testi değil, ne kadar çalıştığınızı ölçen bir sınav. Devrettiğimiz bayrağı yere düşürmeyeceğinizi biliyor, başaracağınıza inanarak değil, bunu bilerek hepinizi kampüslere bekliyorum.

 Bu yazıyı bizzat kendim okumayı, şu an aranızda olup “Hadi artık konuşmalar falan bitse de içeri girsek, ağaç olduk.” demeyi çok isterdim, ancak olmadı. Başka bir zaman, mutlaka. Yeni gelenlere tekrar “hoşgeldiniz” diyor, bütün hocalarımı saygıyla ve özlemle selamlıyor, bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun.